27 Şubat 2012 Pazartesi

ABANT’TA KIŞ


Bugün ikinci cemre suya düştü. Ne yazık ki dünkü havadan eser yok. Oysa hafta sonu bahar gelmiş gibiydi. Pazar günkü Abant gezimiz de böyle bir havada geçti. Her ne kadar Abant kar kaplı bir yeryüzü cenneti olarak bizi karşılasa da hava baharı aratmadı.

Uzun süredir tam zamanında gidelim, hem kar olsun, hem de hava sıcak olsun iyi dileklerimiz accuweather.com’un yardımıyla gerçeğe dönüştü. Haftalar süren takip sonucunda mutlu sona ulaştık. Abant’ta güneşin bizi ısıttığı, donmuş gölün üzerinde yürüyebildiğimiz, bol oksijenli havası ile çocukluk günlerimize dönüp kartopu savaşı yaptığımız güzel bir gün geçirdik.



Sabah erkenden yolu çıktık. Otobandan gidiş çok rahat. Bolu’ya gelmeden sapılan Abant yolunda hızınızı düşürün, karayolları iyi çalışmış, biz gittiğimizde yolda kar yoktu. Ancak gölün çevresindeki yol karla kaplı kar lastiğiniz ya da zinciriniz yoksa burada şansınızı denemeyin, Rampalarda takılan arabalar gördük.

Molaların verildiği rahat bir yolculuğun ardından öğlen Abant’a vardık. Abant yolu üzerinde yemek yiyeceğiniz noktalar mevcut, karnınızı bizim gibi önceden doyurup Abant’ta yemek işiyle uğraşmanıza gerek kalmayabilir. Bizim menümüz sucuk ekmek ve ayrandan oluşuyordu.
Demirdöküm soba

Biz daha kısa bir tur attık yaklaşık 3,5 km’lik bembeyaz karla kaplı yürüyüş yolumuzda, çam ağaçlarının arasında mis gibi bir havada yorulmak bilmedik.

Donmuş göl, üzerine yağan kar ile daha da bir güzelleşmişti. Masmavi gökyüzündeki tek tük beyaz bulutlar bir tabloyu andırıyordu. Ağaçların üzerinde biriken karlar hafif rüzgarın ve sıcaklığın etkisiyle minik çisentilerle üzerimize yağıyordu.


GÖL BİZİ ÇAĞIRIYORDU…

Bütün cesaretimizi topladık ve birçok kişinin yaptığı gibi biz de donmuş gölde yürüdük. Karlar erimeye başladığı için bazı yerleri oldukça yumuşaktı, göl üzerinde fazla kalmadık, yine de bizim için önemli olan bu coğrafi olaya tanık olduğumuz için pek bir sevinçliydik.
Gölün üzerinde

Güneş Göl'ü eritiyor

Tabi yürürken yaramazlığımızda tuttu, her yerde kar olunca bir de üşümeyince kartopu savaşlarını başlattık.

Ancak bu savaştan kimse karlı çıkamadı, eğlendiğimizle kaldıkJ

BU UCUBELERİ KİM YAPTI?




Bu sorunun cevabını korkarak veriyorum. Bolca gördüğümüz kardan adam örnekleri bizimkileri heveslendirdi. Gezinin erkekleri bir heykeltıraş ustalığı ile yaptıkları kardan adamlar ile ortaya birkaç ucube çıkarmayı başardılar. Kadın eli değmezse böyle oluyor.

Bu ucubeleri de bir yıkan çıkabilirJ

ABANT’TA NELER YAPILIR

Abant’ta bol bol yürüyebilir, piknik yapabilirsiniz. Fayton ve ata binme imkanı da var. Pazarlık yapın, göl çevresinde tam tur fayton gezisinin fiyatı 50 ile 30 TL arasında oynayabiliyormuş.

Karda yamaçtan kayabilirsiniz. Bu arada eskiden şamrel (iç lastik) ile kayılıyormuş. Ancak tatsız olaylar olunca yasaklanmış. Yanınızda poşet getirin unutursanız sorun değil oradan da temin edebiliyorsunuz.

Göl üzerinde köprü

Göl kenarında bazı restoranlar açıktı. Sıcak bir şeyler içmek ve dinlenmek için tercih edilebilir. Abant’ta iki otel var bunların kafesinden de yararlanabilirsiniz, ancak maliyet biraz daha pahalı olur.
Karlara annelik yapan ağaç
KÖY PAZARINA DA UĞRAYIN

Tezgahtaki el yapımı erişteler, mantılar ve tarhanalar karınları acıktırıyor.
Baharatlar, kuru yemişler, kuru meyveler rengarenk görüntüleri ile enerji veriyor.
Pestil, bal, pekmez tatlı tatlı bize bakıyor.
Peynirler, yerel markaların adı altında satılıyor.



Köy pazarında alışveriş yaparken salep ya da çay içebilirsiniz, karnınız açıktıysa burada da sucuk ekmek almanız mümkün.

Köy eriştesi, köy mantısı ve süzme yoğurttan yapılan Bolu Keş’inden aldım.

Tarifleri ilk fırsatta deneyip blogumda yazacağım.

Köy tarhanası, saray helvası, tuzlu badem, pestil, çam üzümü (ilk defa denedim, mayhoş bir tadı var, bildiğimiz kurutulmuş üzüme benziyor) de aldık.  

Kararsız kaldım yada zamanım yetmedi alışveriş yapamadım diye üzülmeyin, dönüş yolunda benzin istasyonlarında bu ürünleri bulabilirsiniz.

3 yorum:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...