HUZURLU FOÇA

Foça'nın panoramik görünümü

Zamanın yavaş aktığı, İstanbul’dan kaçan yıldızların yaşadığı, havası, denizi güzel Foça…
İstanbul-Foça arası yaklaşık 570 km sürüyor. Yolların büyük bölümü bölünmüş yol ancak yol çalışmaları bitmek bilmiyor, hele tabelalar içler acısı. Gideceğimiz yere varmak için karmaşık bir bulmaca çözmek zorunda kaldık.  İstanbul-İzmir otobanı yapılsa da rahatlasak.

Gündüz yaptığımız yolculuk sonucunda nihayet Foça’ya ulaşıyoruz.

Yıllar önce gittiğimde sevmiştim Foça’yı bu sefer daha çok sevdim. İstanbul’daki bunaltıcı nemli havadan eser yok Foça’da, deniz temiz ancak soğuk. Hep bir esinti var, güneş çok yakıcı değil.

Güneş denizden batarken manzara harika, geceleri ise gökyüzü yıldız dolu, yıllardır göremediğim samanyolunu bile gördüm. Hatta biz gittiğimiz dönemde iki gece meteor yağmuru vardı, 10 yıllık kayan yıldız anımı doldurdum. Bol bol dilek tuttum, hadi hayırlısı.

İstanbul’da kentin ışıklarından kaçan yıldızları Foça’da buldum.

Eski Foça’dan yeni Foça’ya giderken Mersinaki koyları yüzmek için ideal.

Biz de bu koylardan birinde kaldık. Sahilde otururken kendimi bir adada kalıyormuş gibi hissediyordum. Sessiz, sakin bu yerde önümde deniz, ufuk ve koy vardı.

Foça çok popüler bir tatil mekanı olmadığı için kalabalık değil, karmaşadan uzak, fiyatlar da oldukça makul.

Foça, huzurlu stressiz ve sakin bir tatil vaat ediyor.

FOÇA’DA NELER YAPILIR

Foça adı yörede yaşayan foklardan geliyor. İ.Ö. 11. yüzyılda Aiollerce kurulan kentin antik dönemdeki adı Phokai.

Foça’nın antik çağlara uzanan tarihi, ilçenin zengin tarihi bir dokuya sahip olması sağlamış.

Gezme ve görme fırsatı bulduğumuz ilçedeki önemli arkeolojik katıntılar;

Aşıklar yolu üzerinde yüzünü denize dönen kent surlarının çevresinde hala kazılar devam ediyor. Bu alanda Anadolu tanrıçası adına kurulan Kybele Açık Hava Tapınağı yer alıyor. Maalesef ki tapınağın büyük bölümü toprak altında bulunuyor.

Aynı sırada sur ve Beşkapılar yer alıyor. Beşkapılar Osmanlı Döneminde kayıkhane olarak kullanılıyormuş.  

Osmanlı Mezarlığı, Foça meydana yakın, Şeytan Hamamı’nı ararken önünden geçtiğimiz için görme fırsatını bulduk. En eski mezar taşı Kanunu dönemine ait bulunuyor.

Şeytan Hamamı’nda hayal kırıklığına uğradık. Hamamın yeriyle ilgili tek bir levha gördük sonra bir daha yolu gösteren bir levhaya rastlamadık, sonunda askeri bölgeye geldik. Hamam askeri bölge içinde olması dolayısıyla ziyaret edilemiyormuş. İ.Ö. 4. yüzyılda kayalara oyularak yapılan bu aile mezarını göremeden geri dönüyoruz.

Buna benzer bir kalıntıda Dış Kale, 1678 yılında Osmanlılar zamanında bölgeyi korumak amacıyla yapılmış. Askeri bölgede olduğu için ancak denizden ve uzaktan görebiliyoruz.

Kentin hemen çıkışında İzmir yolu üzerinde yel değirmenleri bulunuyor. 18. yüzyılda yapıldığı sanılan değirmenlerden sadece biri tam anlamıyla ayakta duruyor.

Foça'ya 7 km uzakta ve yol üstünde bulunan Pers Mezar Anıtı, 2001 yılında yabancı bir firma tarafından restore edilerek bugünkü haline getirilmiş. Ziyaret ettiğimizde kimse yoktu terk edilmiş gibi duruyordu.

Siren Kayalıkları, Orak adasında yer alıyor. Volkanik bir yapı olan bu kayalıklar foklara ev sahipliği yapıyor. Mitolojide siren, kadın başlı kuş vücutlu, yaptıkları büyülü müziğin güzellikleriyle tanınan yaratıkların adıdır. Adalar turuna çıktığımızda görme fırsatını bulduk ancak foklara rastlayamadık.

Deniz fenerlerini sevdiğim için Foço’daki feneri de görmeye gittik. Foça Değirmen Burnu Feneri, sıradan bir mimariye sahipti. Görmesek de olurmuş.

Foça’nın simgesi fok ve horuz. Her ikisini de göremedikJ Kedileri de ünlüymüş, akşam rastladığımız bu kedicik renkli gözleri beyaz tüyü ve hiç yüz vermeyen tavırları ile ilgimizi çekti, fotoğraf çektirmeyi de sevmiyordu.

Foça’da başka neler yapılır; mutlaka adalar turu yapmalı, taş evleri görmeli, bol bol denize girilmeli (suyu pek bir şifalıymış, burun tıkanıklığına iyi geliyormuş), lezzetli yemekleri denemeli, köyleri gezmeli, akşamları limanda yürüyüş yapmalı.