8 Temmuz 2012 Pazar

İSPANYA TATİLİ -2
ENDÜLÜS

El Hamra Sarayı
Arapların İber Yarımadası’ndaki hakimiyeti 781 sene sürmüş. Arapların zamanında bu coğrafya bilim, kültür ve sanatta en parlak dönemlerinden birini yaşamış. Kitaplarda okuduğum, belgesellerde izlediğim gizemli Endülüs…

Endülüs gezimizin ilk durağı Madrid’den 400 kilometre uzaklıktaki Kordoba’yız (Cordoba). Endülüs’ün göz bebeği Cordoba şehri, Arapların zamanında dünyanın en önemli bilim merkezlerinden biri olmuş. Dönemin ünlü bilim ve fikir insanları bu şehirde yaşamış.
Göz alanında ün yapmış Muhammed al-gafequl
Üç dinin mensuplarının bir arada yaşayabilmesi Cordoba’yı kültürel zenginlik açısından da geliştirmiş. Bu zenginliğe önemli katkılar yapanlardan biri de Cordoba'da yaşamış bilim insanı Musevi Ben Maimonides. Günümüzde Maimonides'in heykelinin ayağını ovunca hastalıklara iyi geldiğine inanılıyor. Ben de ovdum umarım sağlıklı bir sene geçiririm.

Cordoba’da daracık sokakların arasından ilerliyoruz. Turunç ağaçları, birbirinden güzel sardunyalar, petunyalar ve adını bilmediğim rengarenk çiçekler etrafımızı sarıyor.  

Ancak tek sıra halinde ilerlenebilecek bir sokağa giriyoruz, yolun bitiminde havuzlu küçük bir avlu bizi karşılıyor. Arkamıza dönüp baktığımızda Arap sanatının önemli yapıtlarından Cordoba camisinin minaresini görüyoruz. Dönemin mimarisine uygun olarak cami minareleri dikdörtgen bir sütun şeklinde yapılmış.
Kısa bir yolculuk sonucunda caminin girişine varıyoruz. Cordoba cami günümüzde kilise-müze olarak kullanılıyor. Cordoba Araplardan Hristiyanların eline geçince cami kiliseye çevrilmiş. İçinde Arap mimarisinin birçok özelliği korunan Cordoba camisindeki sütun görüntüleri hurma bahçesine benzetilmiş.
Cordoba çok küçük bir yer, burada Musevi mahallesi, sinagog ve Roma köprüsünü de görüp turumuza başka bir şehir ziyareti ile devam ediyoruz.
Roma Köprüsü
ENDÜLÜS'ÜN BAŞKENTİ SEVİLLA

138 kilometre sonra Endülüs Özerk Bölgesi’nin başkenti Sevilla'dayız. İspanya turumuzun en güney ucuna erişiyoruz.  Bu şehir bir bisiklet cenneti adeta. Düzlük bir alanda kurulu Sevilla’da ulaşım için en pratik araç bisiklet.
Biz taksiyi tercih ediyoruz. İspanya’da taksi ücretleri ucuz, hatta kalabalıksanız metroya binmek yerine taksi tutmak daha mantılı olabiliyor.

Nehir kıyısına gidiyoruz ve Betis sokağı boyunca yürümeye başlıyoruz. Akşamları nehir kıyısı barları ve restoranları ile gece hayatını sevenlere kapısını açıyormuş. Ayrıca kanalda tekne turu da yapılıyormuş.  
Puente de San Telmo köprüsünün solunda kalan Altın Kule’yi (Torre Del Oro) görüp Sevilla’nın ana meydanı Puerta de Jerez’e geçiyoruz. Bu meydana açılan sokaklarda birçok mağaza, kafe ve restoran var. Ayrıca Arap kültürü mimari yapıya oldukça hakim.

Sevilla'da Arap mimarisinin ön plana çıktığı binalar çok yaygın
Puerta de Jerez’de dünyanın en büyük Gotik katedrali yer alıyor.


Sevilla Katedrali’nin benim için en büyük anlamı içinde Kristof Kolomb'un mezarının bulunması.  Aramızda usta kaşifi anıyoruz.
Kristof Kolomb'un mezarı
Arap kültürünün İspanya’ya bıraktığı önemli eserlerden biri de Alcazar Sarayı. Saray bahçesiyle de ünlü.


Beni Sevilla’da en çok etkileyen yerdeyiz İspanyol Meydanı (Plaza De Espana). Merdivenlerden inip de kocaman meydanı gördüğümüzde şaşırıyoruz.

Fotoğraflara bile sığmayan bu görkemli yapının bahçesinde İspanya’nın şehirlerinin anlatıldığı gravürler yer alıyor. Sevilla’ya gelenler buraya mutlaka uğramalı.

GRANADA

Sevilla, Granada arası 256 kilometre. Granada, diğer İspanya şehirlerine göre daha az gelişmiş gibi gözüküyor.
El Hamra Sarayı'ndan Granada'nın görünüşü
Kentin en önemli eseri El Hamra Sarayı. İspanya’daki Müslümanların son dönemlerine ait olan bu saray ismini rengi dolayısıyla Arapça kızmızı anlamına gelen “El Hamdra”dan alıyor.  Biz gittiğimizde sarayın bazı bölümlerinde tamirat vardı. Yazının açılış resminde de anlaşılacağı üzere aslanlı bahçe yenileniyor.

El Hamra sarayıyla ilgili olarak bilinmesi gereken en önemli nokta biletinizi kaybetmemeniz gerektiği. Saray değişik bölümlerden oluşuyor ve bu bölümlere girerken biletlet mutlara okutuluyor. Aynı zamanda çıkarken de biletinizi gösteriyorsunuz. Olurda bilet kaybolursa saraydan çıkış zor.

Sarayın bahçesi de kendi kadar ünlü.



Granada arapça nar demek. El Hamra'nın bahçesinde de bol bol nar ağacı vardı.

Sarayda suya verilen önem havuzların çokluğu ile kendini gösteriyor.

Granada çingeneleriyle de ünlü bir yer. El Hamra’nın karşısında yer alan Sacromonte tepesinde bulunan mağaralarda çingeneler turistlere gösteri düzenliyor. Biz gitmedik gidenlerden de hem olumlu hem de olumsuz eleştiriler dinledik.

İspanya Tatili-6 (Barselona ve Gaudi)
İspanya Tatili -7 (Cirona ve Dali Müzesi)
 



2 yorum:

  1. yamulmuyorsam granada arapça değil ispanyolca da nar anlamına geliyor.

    YanıtlaSil
  2. dikkatiniz için teşekkürler

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...