İSPANYA TATİLİ -1 MADRİD VE TOLEDO

Madrid'in simgesi "Kocayemiş ağacı ve ayı"

İki kardeş ilkbaharın başında İspanya’ya gitmeye karar verdik, rezervasyonumuzu yaptırdık. Haziran ayında da İstanbul’dan uçağa atlayıp İspanya’ya gittik. Sıcak havada yoğun tempolu kısaca hızlandırılmış diye tanımlayacağım bir haftalık Büyük İspanya Turu, öyle yorucu geçti ki ancak işe gelip dinlenebildik. Madrid’den Endülüs’e, Valencia’dan Barselona’ya işte benim İspanya tatilim.

İspanya gezimiz Madrid’den başladı. THY’nin sabah uçağı ile 3,5 saatlik bir yolculuk sonucunda İspanya’nın başkenti Madrid’e vardık. Havaalanına iner inmez, İspanya ile aramızdaki bir saatlik fark nedeniyle saatlerimizi ayarladık.

Pasaport kontrolü için sıraya girdik. Önce ben görevlinin yanına gittim, ancak konuşması anlaşılmıyordu. İngilizce olarak anlaşmakta zorlandık sonunda ortak bir dil bulduk. Polis, İngilizcesinin iyi olmadığını söyleyerek gülümsedi. Aklıma ablam geliyor, polise ablamı göstererek İngilizcesinin iyi olmadığını söylüyorum. Bana gülümsüyor, Ablama da sadece gülümsemiş konuşmamış. Bu İspanya için ilk işaretmiş zamanla anlıyoruz:  İspanyol vatandaşlarının İngilizce ile arası pek yok.

İspanya farklı otonom bölgelere ayrılmış,  Madrid Özerk Bölgesi’nin de başkenti olan Madrid, ayrıca ülkenin en kalabalık kenti. 1700’lü yıllarda kent yeniden planlanıyor ve geniş caddeleri düzenli sokakları ile baştan yaratılarak bugüne kadar geliyor.

Madrid’deki bu planlı şehir düzeni gerçekten başarılı olmuş, darısı İstanbul’un başına.
İspanya’nın başkenti Madrid, parkları, müzeleri, geniş caddeleri, soylu yapıları ve düzeni ile dikkat çekiyor.

Gezimizde ucuz ve kullanışlı bir ulaşım aracı olan metroyu tercih ediyoruz. 10 kullanımlık ekonomik bilet iki günlük Madrid gezimize yetiyor. Metro ile önce şehrin kalbinin attığı Puerta Del Sol meydana geliyoruz. Burası bizim Taksim meydanına benziyor. Aynı zamanda Sol Meydanı birçok caddenin kesişme noktası. Her yere yürüyerek gitmek ve kenti keşfetmek için buradan geziye başlıyoruz.

Sol meydanı birbirinden farklı mağazaları ile alışveriş tutkunlarına hitap ediyor. Özellikle İspanya’nın Boyner ve YKM’si olan El Corte Ingles’e de uğramadan geçmiyoruz.  İspanya’nın, Türkiye’ye göre oldukça pahalı olduğunu söylemeliyim.

Madrid ülkenin tam ortasında yer alıyor. Puerta Del Sol meydanındaki sıfır noktası da ülkenin tam ortası olarak kabul ediliyor. Sıfır noktasına ayak basıp fotoğraf çektirmek adetten, biz de yapıyoruz.

Ayrıca, Madrid’in simgesi olan “kocayemiş ağacı ve ayı” heykeli de bu noktada bulunuyor. Rivayete göre bu heykele dokunanlar bir kez daha Madrid’e gelirmiş, bu fırsatı da kaçırmıyoruz.

Sol meydanına yakın olan Plaza Mayor, Madrid’in en eski meydanlarından biri. Dört tarafı binalarla çevrili bu meydanın içinde kafeler ve restoranlar bulunuyor.

  

Plaza Mayor’dan fazla uzak olmayan Kraliyet Sarayı (Palacio Real), görkemli bir yapı. 140 metre uzunluğundaki sarayda artık Kraliyet ailesi yaşamıyor. Daha çok müze olarak kullanılıyor.

Sarayın solunda kalan yol üzerinde İspanya’nın en ünlü yazarlarından Don Kişot’un yaratıcısı Cervantes’in Anıtı yer alıyor.

Bu anıtın hemen yanında İspanya Meydanı (Plaza De Espana) bulunuyor. İspanya’daki şehirlerde mutlaka bir İspanya Meydanı bulunuyormuş, buna İspanya tatilimizde sıklıkla tanık olduk.

İspanya Meydanı ile Madrid’in en ünlü caddelerinden Gran Via’ya giriş yapıyoruz. Bu uzun caddede mağazalar, tiyatrolar, kafe ve restoranlar sıralanmış.

Gran Via üzerinde yürürken ara sokaklardan birinden içeri girip Chueca meydanına uğruyoruz. Metro ile gelmek isteyenler Chueca metro durağında inmeli. Metro  küçük bir meydana açılıyor. Burası ve buraya açılan sokaklarda tasarım satan butikler yer alıyor. Ayrıca burası gay bölgesi olarak da biliniyor.

Augusto Figueroa sokağı Chueca bölgesinde

Tekrar Gran Via caddesine geri dönüyoruz. Gran Via ve Calle de Alcala caddelerinin kesiştiği noktada görkemli Metropolis binasını görüyoruz.

Gran Via'nın sonundaki Metropolis

Yürüyerek Kibele heykelinin ve Çeşmesinin (Plaza de Cibeles & Fuente de Cibeles) bulunduğu meydana varıyoruz.

Biraz daha ilerleyince Alcala Kapısı’nı(Puerta De Alcala) geçip Retiro Parkı’na ulaşıyoruz.

Alcala Kapısı

Retiro Parkı (Parque De El Retiro) gölleri, heykelleri, yürüyüş yolları ve ağaçları ile Madrid’in en büyük ve en güzel parkı.

BOĞA GÜREŞİ

İspanya’ya gelip boğa güreşi izlemek isteyenler Ventas metro durağında inip Arena'ya (Plaza de Toros) gidebilirler. Arenada Pazar günleri boğa güreşleri yapılıyor. Sonunda boğanın öldürüldüğü bu kanlı gösteriyi izlemeyi tercih etmiyoruz.

Erkeklerin kalbinin attığı yer olan Real Madrid stadına da uğruyoruz. Buradaki müzeyi gezmek için gelenler kuyruk oluşturmuştu. 

MADRİD’İN MODERN YÜZÜ
Madrid sadece tarihi binalardan oluşmuyor. Kentin dış taraflarında yeni mahalleler kurulmuş. Son yıllarda buralarda yapılan çok katlı binalar hem konut alanı olarak hem de otel ve ofis olarak kullanılıyor. Yüksek katlı binalar yapılırken kentin silueti bozuluyor diye bayağı bir tartışma çıkmış.

 

BİTPAZARI (EL RASTRO)

Metro ile yeşil hat üzerindeki La Latina durağında inip bitpazarı El Rastro'ya gidiyoruz. Pazar günleri kurulan bitpazarında Asyalıların ağırlığı ve ürünleri yer alıyor. Geleneksel İspanya hediyelik eşyaları da buradan alınabilir. Üst resimde de görüldüğü gibi nazar boncuklarımız bile bu pazarda mevcut. Fiyatlar nispeten uygun. Ben de Uzakdoğu esintili bir gömleğe 5 Euro verdim.

Nazar boncuklarımız İspanya'ya kadar ulaşmış

Hediyelik eşya olarak İspanya’dan kastanyet, İspanyanın ünlü takımlarının anahtarlıkları, yelpazeler, seramikten yapılma objeler, Flamenko yapan dansçıların bibloları ve şal alınabilir.

TOLEDO : ZAMANDA YOLCULUK GİBİ

Kastilya La Mancha özerk bölgesinde yer alan Toledo, İspanya’nın eski başkenti. Madrid, Toledo arası 71 kilometre.

Bence İspanya’da görülmesi gereken yerlerden biri, mutlaka gitmeli. Tarih sayfalarından çıkmış görüntüsü, etkileyici mimarisi ile unutulmayacak.

Toledo Katedrali

Bir tepeye kurulu olan Toledo’ya ulaşımı kolaylaştırmak için yürüyen merdiven yapmışlar. Yürüyen merdivenleri de öyle güzel saklamışlar ki şehrin bir parçasıymış gibi duruyor.

İspanya Tatili -2 (Endülüs)

İspanya Tatili -3 (Alikante, Dev Kuklalar ve Valensiya)

İspanya Tatili-4 (Barselona)
İspanya Tatili-5 (Barselona'da Işık ve Su Gösterisi)
İspanya Tatili-6 (Barselona ve Gaudi)
İspanya Tatili -7 (Cirona ve Dali Müzesi)