Birgi’yi ilk kez televizyonda
görmüştüm. Bayram seyahatimizde Birgi’ye uğradığımızda Çakıroğlu Konağı’nı
gezerken aslında burayı çok daha önceden bildiğimi keşfettim. Bu odalardan birinde
İstanbul diğerinde de İzmir manzarası olmalı diyerek heyecanla girdiğim
kapılardan arkamı döndüğümde beni güzel bir sürpriz bekliyordu.
İzmir’den Ödemiş’e doğru yol alıyoruz, ardından da Birgi’ye varıyoruz. Ödemiş Birgi arası sadece 7 km. Hava çok soğuk ve yağmurlu, yine de Birgi’nin tılsımı bizi içine çekiyor. Önce sağa sapıyoruz, uzun bir cadde karşımıza çıkıyor. Karşılıklı tarihi Anadolu evlerinin sıralandığı ağaçlıklı bu yolda Birgi’ye gelmekle çok iyi bir karar verdiğimizi anlıyoruz.
Yolun sonundaki meydan, camisi,
yöresel ürünlerin satıldığı tezgahları, kahvesi, Gazi Umurbey’in heykeli ile
bize merhaba diyor. Burası Birgi’nin tam merkezi... Buradan ara sokaklara dalıp
yine zaman yolculuğuna çıkıyor, bol bol fotoğraf çekiyoruz.
Her noktası tarih kokan Birgi’de beni kalbimden vuran Çakıroğlu Konağı oluyor. Yıllar önce seyrettiğim bir belgeselde geçen bu konak beni çok heyecanlandırıyor. İzmir ve İstanbul panoramalarının resmedildiği odaların yanı sıra mimarisi, süslemeleri ile konak başlı başına çok etkileyici. Ancak Kültür Bakanlığı’na ait olan bu konak bakımsızlıktan çökmek üzere… Sınırlı sayıda kişinin aynı anda gezebildiği konak yeniden restore edilmezse birkaç yıl sonra gezilemeyecek.
İstanbul panoraması |
İzmir panoraması |
Her noktası tarih kokan Birgi’de beni kalbimden vuran Çakıroğlu Konağı oluyor. Yıllar önce seyrettiğim bir belgeselde geçen bu konak beni çok heyecanlandırıyor. İzmir ve İstanbul panoramalarının resmedildiği odaların yanı sıra mimarisi, süslemeleri ile konak başlı başına çok etkileyici. Ancak Kültür Bakanlığı’na ait olan bu konak bakımsızlıktan çökmek üzere… Sınırlı sayıda kişinin aynı anda gezebildiği konak yeniden restore edilmezse birkaç yıl sonra gezilemeyecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder