ASSOS’TA YAZ HİÇ BİTMESİN

Truva’dan sonra yeniden yollara düştük. İzmir-Çanakkale yolu üzerindeyiz. Hiç sapmadan ilerliyoruz, Ezine’de durup meşhur peynirlerinin tadına bakıp, elbette almadan da geçmiyoruz. Sonunda Ayvacık’a geliyoruz. Buradan Assos’a geçmek için iki alternatif var,  ya Ayvacık sapağı ya da buradan birkaç yüz metre ilerdeki Assos sapağı...

Buradan levhaları takip ederek bizi sonbaharın sıcak bir gününde karşılayan Behramkale köyüne ulaştık. Bu küçük tarihi köy, taş evleri ve günümüze kadar korunmuş mimarisi ile bizi her zaman olduğu gibi yine etkiledi.

 

1. Murat döneminde inşa edilen Hüdavendigar Camii

Meydana arabayı park edip taşlı sokaklarında yürüyerek Athena Tapınağı’nın bulunduğu tepeye çıktık. Manzara süper, buradan Antik Assos Limanı’nı tepeden görme imkanı da var.

Hava kararmadan limana indik. Bayram kalabalığı Assos’u doldurmuş, deniz ılık, liman ve çevresindeki taş binalar harika. Burada meşhur dondurmasının tadına bakıp, dalgakıranın üzerinde yürüyüş yaptım. Dalgakıran’dan Assos’a karşıdan baktık. Gün ağarırken liman ve gemilerin denizdeki yansıması fotoğraf karelerine çok güzel manzaralar olarak yansıdı. 

Buradan ana yola çıkmak yerine sahilden Küçükkuyu’ya ilerlemeyi tercih ettik, oteller nedeniyle çok sık olmasa da deniz kenarında köylerin arasından yaptığımız yolculuktan çok memnun kaldık.