İpek Çalışlar’ın
kaleminden Atatürk’ün eski karısının hiç bilinmeyen hayat hikayesi.
Daha önce
Çalışlar’ın yazdığı “Halide Edip: Biyografisine Sığmayan Kadın"ı okumuş ve
çok beğenmiştim.
İpek Çalışlar’ın
duru bir dili var, kitap bir solukta okunuyor.
Latife de aynı özenle yazılmış; Yazarın da dediği gibi Latife’nin hayatı bir kadının gözünden ele alınmamış, işte bu kitap bu bakış açısına sahip.
Kitapta beni
etkileyen olayların başında Atatürk ve Latife’nin nişan yüzüklerini ölünceye
kadar saklamaları oldu. Ancak birbirini seven insanlar bunu yapabilir.
Ayrıca Latife
Uşşaki’nin Ahmet Ağaoğlu’nun ölümünün ardından yazdığı yazıda geçen bir cümleyi
de yazmadan edemeyeceğim:
“… Ve en sefil bir
ölüden bile kıskanmadığı sevgiyi en üstün bir diriden esirger, çünkü ölü
kıskanılmayan yegane insandır"
Latife Uşşaki
hakkında çok şey duyduk okuduk hep bir şeyler eksikti. Bence o döneme gitmek
olayları değerlendirmek, Atatürk’ü ve eşi Latifeyi tanımak için bu kitap
okunmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder