12 Nisan 2014 Cumartesi

KARADENİZ’LE MARMARA’YI
BİRLEŞTİREN NOKTA

Anadolu Kavağı, İstanbul’un Anadolu yakasında Boğaz’ın en uç noktası yer alıyor. Anadolu Kavağı’nda Yoros Kalesi ise Karadeniz ile Marmara’nın birleştiği boğazın başlangıç noktasının görülebileceği en güzel yerlerden biri.
Anadolu Kavağı’na gitmenin birçok yolu var. Kavacıktan kalkan otobüslerle, özel araba ile ya da Şehir hatlarının uzun boğaz turu ile.

Biz uzun boğaz turunu tercih ediyoruz. Eminönü’nde boğaz hatları iskelesinden kalkan vapur ile 1 saat 35 dakikada Anadolu Kavağı’ndayız. Her gün saat 10:35’te kalkan vapur, önce 10:50’de Beşiktaş’tan 11:20’de Kanlıca’dan 11:50’de Sarıyer’den, 12:00’de de Rumeli Kavağı’ndan yolcusunu alıp 12:10’da Anadolu Kavağı’na varıyor.  Bu yolculuğun gidiş dönüş fiyatı 25 TL.


Uzun Boğaz turu, İstanbul’un güzelliklerini görmek, Nisan ayında çiçek açmış Erguvan ağaçlarının yarattığı harika manzarada yolculuk için ideal bir dönem. Keşke güneş yüzünü daha çok gösterebilseydi.



Yolculuk boyunca bize eşlik eden yunuslar da bu gezinin güzel bir armağanıydı. Daha çok turistlerin tercih ettiği uzun boğaz turu, kalabalık olmayınca Adalara gidişte yaşadığımız sıkıntıları yaşamadık.

Anadolu Kavağı, küçücük bir yer, vapurdan inince meydanda Cevriye Hatun Çeşmesi, karşımıza çıkıyor.

Tabelalarda Yoros Kalesi’ni görüyoruz. Yol yokuş, yorucu ama keyifli bir tırmanışla Yoros Kalesi’nin altındaki kafeye varıyoruz. Biraz daha çabayla Kaleye ulaşıyoruz yaklaşık 30 dakikada tepedeyiz.
Buradan Karadeniz ile Marmara’nın birleştiği noktaya bakıyoruz. Şu anda bu noktada üçüncü köprünün inşaatı yükseliyor.

Kale’de restorasyon var. Bu nedenle bir kısmını gezebiliyoruz. Cenevizler’den kalan Yoros Kalesi’nden manzara çok güzel. Bu yokuşu çıkmaya değer.

Dönüşte, Anadolu Kavağı’nın bulunduğu koya tepeden bakan Yoros Kafe’de soluklanıyoruz. Burayı bırakmak zor geliyor.

Dönüş saati yaklaşırken Anadolu Kavağı’nın içinde küçük bir gezinti yapıyoruz. Midilli Ali Reis Camii, iskelenin sağ tarafında kalan sokak ve bu sokağın açıldığı ara sokakla bağlanan kıyı keşfedilmeye değer.

Yol üstünde Karadeniz fırınından hamsili ekmek de alıyoruz.

Karnımız acıkıyor. Midye tavalarımızı alıp vapura geçiyoruz. Sahilde birçok restorant var. Ama bizim zamanımız kalmadı.

Vapur 15:00’te hareket ediyor, aynı yolu takip edip 16:25’te Eminönü’ne varıyoruz.

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...