Otobüs, Kars şehir merkezinden Ani’ye doru hareket
ediyor. Etrafımız sarı kahverengi, 42 kilometre sonra Ocaklı Köyü’nün levhasını
görüyoruz. Köy evlerinde kullanılan taşlar farklı, tıpkı Ege’de ören
yerlerinin yakınlarındaki köylerdeki evlere benziyor. Ani’nin taşları köy
evlerinin dış duvarları olmuş. Köyde ilerlerken birden karşımıza Ani’nin
surları çıkıyor. Dış kapıdan giriyorum biraz sonra hayal ettiğimizden daha
muhteşem bir şehirle karşı karşıyayım.
Turistlere 2 saatlik uzun ve 30 dakikalık kısa tur
olmak üzere iki seçenek sunuluyor. Bence zaman varsa bütün gün burada
geçirilir.
Urartuların kurduğu Ani, Türkiye ile Ermenistan
sınırında yer alıyor. Tarihi 10. Yüzyıla
giden dayanan şehir için “Ani bir dünya ama dünya bir Ani değil” denmiş. Tarih
boyunca şehir farklı ulus ve dinleri barındırmış. Kırk kapılı ve binbir
kiliseli şehir olarak da bilinen Ani, 1064 yılında Sultan Alpaslan tarafından
fethedilmiş. Ani aynı zamanda Türkler tarafından Anadolu’da ilk ele geçirilen
şehirmiş.
Ani’nin bir diğer özelliği ise halk arasında “gider
gelmez” olarak bilinen yer altı şehrini barındırması. 100 metrekarelik birçok
odanın yer aldığı bu yer altı şehri saklanma yeri ve kiler işlevi görmüş.
Bu kısa bilgilendirmeden sonra benim Ani gezim;
Şehrin surları, bütün görkemiyle bölgeyi çevreliyor. Yarım daire şeklindeki burçlar surlara ayrı bir güzellik katmış. Bu surların özelliği iç ve dış surların kapıları birbirine denk gelmeyecek şekilde inşa edilerek şehre giriş zorlaştırılmış.
Şehrin surları, bütün görkemiyle bölgeyi çevreliyor. Yarım daire şeklindeki burçlar surlara ayrı bir güzellik katmış. Bu surların özelliği iç ve dış surların kapıları birbirine denk gelmeyecek şekilde inşa edilerek şehre giriş zorlaştırılmış.
O gün gökyüzü ayrı bir güzeldi, bulutlar mavi örtünün üzerindeki kar tanelerine benziyordu
Büyük Katedral, kentin Müslümanların eline geçmesiyle camiye dönüştürülüyor ve Fethiye Camii ismini alıyor. İç sütunları ve kubbesi ile dikkat çeken yapı ne yazık ki bayağı harap olmuş durumda.
Ani’den karşı tarafa bakıldığında tüf kayalarının içinde mağaralar görülüyor. Bu mağaralar mezar odası, konut ve kuş evi olarak kullanılmış.
Surp Amenaprkitch Kilisesi'nin, şu anda restorasyonu devam ediyor. Orayı gezenlerden duyduğumuza göre uzun zamandır kilise bu haldeymiş hala fazla bir ilerleme olmamış.
Toprak altından çıkarılan Küçük Hamam.
Tigran Honents Kilisesi, yapıldığı 1200’lü yıllardan günümüze şehrin korunan en iyi yapılarından biri.
Büyük Katedral, kentin Müslümanların eline geçmesiyle camiye dönüştürülüyor ve Fethiye Camii ismini alıyor. İç sütunları ve kubbesi ile dikkat çeken yapı ne yazık ki bayağı harap olmuş durumda.
İpek Yolu Köprüsü, Ani şehrinin içinden geçen İpek Yolu, Arpaçay’in üzerinden geçerek her iki yakayı birbirine bağlıyormuş. Günümüzde ise köprüden geriye sadece ayakları kalmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder