Küçükdeniz Limanı’ndan saat 11.00’de hareket ediyoruz.
Teknemiz yol alırken Foça’yı
denizden görme imkanına kavuşuyoruz. Foça böyle daha bir güzel geliyor.
Adalar turu, İncir Adası, Fener
Adası Orak Adası, Siren Kayalıkları, Atatürk Adası, Kosova Plajı ve İngiliz
Burnu’nu kapsıyor.
İlk koyda denize giriyoruz.
Tekneden girince suya alışmak daha kolay geliyor. Kaptan buralarda deniz
suyunun şifalı olduğunu söylüyor, burun tıkanıklığına akıntıya iyi geliyormuş.
Biz de şifalı deniz suyuna kışın
faydasını görmek için şans veriyoruz.
Ardından Orak Adası’nın
kuzeybatısında yer alan Siren Kayalılarına gidiyoruz.
Efsaneye göre kadın
başlı, kuş vücutlu, yaptıkları büyüğün müziğin güzellikleriyle tanınan
sirenlerin burada yaşadıklarına inanılıyor. Sirenler, yaptıkları müzikler ile
gemicilerin yollarını şaşırtıp ve kayalara çarpmalarına neden oluyorlarmış.
Burası aynı zamanda foklarında
yaşam alanı. Sayıları giderek azalan Akdeniz Fokunun korunması için Pilot Bölge
olan Foça’da kayaların içindeki mağaralarda yaklaşık 10 civarında fokun
yaşadığını tespit edilmiş.
Herkese kendini göstermeyen
fokları, akşam balıkçılar görebiliyormuş.
Uzaktan gördüğümüz Atatürk
adası bizi şaşırtıyor. Gerçekten de adanın biçimi Atatürk’ün portresine
benziyor.
Kosava koyunda yemek ve deniz
molası veriyoruz. Yemekte balık, salata ve makarna var. Hepsi çok lezzetli,
balıktan geri kalanları martılar ile paylaşıyoruz.
Koylardaki yüzme
duraklarımızdan biri de eski Kulüp Med, tekne sahile çok yaklaşıyor. Yüzerek
kıyıya ulaşıyoruz. Burası Türkiye’nin ilk tatil köyüymüş, şu anda işletilmiyor.
Dönüşe geçiyoruz. Orak Adasına
yaklaştık teknelerin yanı sıra su kayağı yapanların oluşturduğu güzel bir
renklilik var denizde.
Orak adası ismini insan yapımı
orak şeklindeki dalgakıranından alıyor. Bu dalgakıranın kimler tarafından
yapıldığı bilinmiyor.
Demirlediğimiz koyda deniz çok
sakin, adadaki tavşanların çokluğu bizi hayrete düşürüyor.
Saat 17.00’de limana geri
dönüyoruz. Tadı damağımızda kalıyor, tatilimizin son günü olmasa mutlaka bir
kez daha bu turu yapardık, artık seneye…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder