Pegasus’un
kampanyasından yararlanıp uçak biletlerimizi aylar öncesinden aldık. Konaklama
sorunumuz olmadığı için otel arayışına girmedik. Eğer otel arasaydık
booking.com adresinden birçok alternatife ulaşmak mümkün. Benim tavsiyem şehir merkezine
yakın otelleri tercih etmeniz. Önceden rezervasyonla çok uygun konaklama imkanları
var. Bu fiyatlara bazen kahvaltıda dahil oluyor.
Pegasus,
Standsted Havaalanı’na iniyor. Londra’nın 1,5 saat uzağında bir havaalanı
burası. Stansted Express treni ile Londra merkeze ulaşmak mümkün. Her 15
dakikada bir tren kalkıyor. Otobüs seferleri de var ve trene göre daha ucuzlar.
BİRİNCİ
GÜN
Londra
şehir merkezine gelişimiz öğleden sonra 3’ü geçince, çevredeki yakın yerleri
gezmeye karar verdik. Arkadaşlarımız Hyde Park’a çok yakın bir otelde
konakladığı için buraya yakın olan Londra’nın alışveriş caddelerinden Oxford Street’e
gittik. Burası çok uzun bir cadde, alışveriş yapmak için ideal bir bölge. Bu
caddeye açılan Bond Street, Regent Street ve devamında Piccadilly ziyaret
edilebilir.
Oxford
Street’te Primark’tan üç tane gördük. Birine mutlaka girin alacak bir şeyler
buluyorsunuz.
İKİNCİ
GÜN
Tower Bridge |
Bu
rotayı gerçekleştirmek için Tower Bridge’e geldik. Köprü Londra’nın
simgelerinden biri, buraya gelince Tower of London’a da gitmek gerek. Buranın
hediyelik eşya satan mağazası çok güzel, uğramadan geçmeyin.
St. Paul Katedrali |
Sonra
köprüyü geçip sanatın kalbine daldık.
Tate Modern, Londra’nın bir diğer simgesi, sanatın ve sanatçıların
adresi. Burada bazı sergileri ücretsiz gezmek mümkün. Üst kattaki kafenin
balkonundan manzara görmeye değer.
Tate
Modern’den alrıldıktan sonra nehir kenarından ilerledik, bu yol üstünde üstünde
tiyatrolar, gösteri merkezleri ve galeriler buluyor.
London Eye |
Big Ben |
St. James Parkı |
St
James Parkı’nda hayvanları besleyebilirsiniz. Mesela sincaplar insanlara çok
alışıklar, üzerinize çıkabilirler.
Buckingham Sarayı |
Bu
gezide hiç toplu ulaşım aracı kullanmadık yürüyerek yaptığımız gezi sayesinde Londra’yı
yakından tanıdık, tabi yorucu olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Aralarda
mola vermeyi ihmal etmeyin.
Akşam Les Miserables (Sefiller) müzikaline biletimiz
vardı. Shaftesbury
Avenue’da yer alan Queen’s Theatre’daki
bu gösteri özellikle sahne tasarımı açısından çok güzeldi. Shaftesbury
Avenue, tiyatroların yoğun olduğu bir bölge. Buraya gelmişten Çin mahallesini
de (chinatown) gezdik.
Tiyatrodan
çıkınca geç saat olmasına rağmen akşam yemeği için buraya çok yakın olan
Soho’ya gittik. Batusaeat’te Uzakdoğu yemekleri yedik. Bu aralar Londra’da
Uzakdoğu mutfağı çılgınlığı yaşanıyor. 12 yıl önce gittiğimde de Hint yemekleri
çok ilgi görüyordu.
Soho,
Londra’nın gece hayatının kalbinin attığı yer. Hafta sonu akşamları buraya
gelinebilir.
ÜÇÜNCÜ GÜN
Notting Hill’de bulunan Portobello caddesinde her cumartesi kurulan pazardayız. Burası gerçekten Londra havasını almak için görülmesi gereken bir yer.
Portobello caddesi boyunca yemekten kıyafete, takıdan oyuncağa kadar birçok tezgah açılıyor. Çok renkli ve eğlenceli bu pazar özellikle öğleden sonra çok kalabalık oluyor.
Burada
geleneksel bir İngiliz barına uğrayabilirsiniz.
Buradaki
tezgahlardan daha uygun fiyata magnet ve hediyelik bulabilirsiniz.
DÖRDÜNCÜ GÜN
British Museum |
Bugünü
müzelere ayırdık. İlk durak British Museum. Bu müze bir günde ancak gezilir
diyenlere hak veriyorum. İlk kattaki sergi alanını mutlaka görün. Burası
ücretsiz ve Anadolu’dan gelen birçok eseri görebiliyorsunuz.
Anadolu'dan getirilmiş tapınak |
Tabi
diğer medeniyetlere ait tarihi eserler de göz kamaştırıyor.
Müzede
bazı salonlara giriş için ücret ödüyorsunuz.
National Gallery |
National Portrait Gallery |
Trafalgar’da
bulunan National Portrait Gallery ve National Gallery de ücretsiz giriş imkanı
tanıyor.
LONDRA HAKKINDA ÖNEMLİ NOTLAR
İNGİLTERE VİZESİ NASIL ALINIR
LONDRA HAKKINDA ÖNEMLİ NOTLAR
İNGİLTERE VİZESİ NASIL ALINIR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder